07.10.2006 ZAMAN
 

ÜÇ BOYUTLU TELEVİZYON 2009’DA EVLERE GİRECEK

Hayatımızın her alanında karşımıza çıkan ve olmazsa olmazlarımız haline gelen teknoloji ürünleri, gördüğü talebin etkisiyle ülkeler arasında sıkı bir rekabete yol açıyor. Sektörde öncü olan Amerika ve Japonya’yla baş edebilmek için bir araya gelen Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, 3 boyutlu televizyonda dünyaya damgasını vuracak projeye imza atmaya hazırlanıyor. Bu kapsamda çalışmalara başlayan 7 ülkeden 200 bilim adamı, son teknolojiyi insanlarla buluşturmayı hedefliyor. Türk bilim adamlarının önderliğinde başlatılan projeyle, gözlük takmaya gerek kalmadan üç boyutlu görüntü aktaran televizyon yapılması planlanıyor. En geç 3 ila 4 yıl içinde evlerdeki yerini almaya başlayacak televizyon projesinin koordinatörlüğünü yapan Bilkent Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Onural üç boyuta bakmanın vereceği keyfin eski ürünlerle kesinlikle yakalanamayacağını ileri sürüyor. Yani teknolojiyi seyredenlerin asla vazgeçemeyceklerini dile getiren Onural, “Herkes iki boyutluyu yıllarca nasıl izlemişiz diyecektir” diyor. Dolayısıyla yeni televizyonun ticari olarak yayılmaması gibi bir ihtimalin bulunmadığını kaydeden profesör, “Rekabette birinci sıradayız” dedi.

AB Komisyonu’nun 6.15 milyon Euro destek verdiği ve en önde gelen çalışmalarından biri olan çalışmada, Türkiye’nin yanı sıra Almanya, İngiltere, Finlandiya, Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan ve Yunanistan’dan kurumsal ortaklar bulunuyor. Prof. Dr. Onural, projenin her yönden yenilikler içerdiğini, ortaklarının farklı boyutlar üzerine çalıştığını vurguladı. Projede CD, DVD ve MP teknolojilerini geliştiren bilim adamlarının görev aldığını ifade eden Onural, araştırmacıların çok anlamlı şekilde ortaklık yaptığını sözlerine ekledi. Onural, 3 boyutlu televizyonda ana işlevsel birimler bulunduğunu, bunların en başında çekim konusunun geldiğini belirtti. Çekimlerin çok çeşitli teknolojilerle yapılabildiğini söyleyen Onural, 3 boyutlu çekimlerin halihazırdakiler kadar eski olduğunu dile getirdi. 1950’li yıllarda da steriyoskopik teknolojiyle 3 boyutlu filmler çekildiğini, bu filmlerin gözlükler yardımıyla izlenebildiğini anlatan Onural, daha önce hazırlanan üç boyutlu çekimlerin seyircilerde deniz tutmasına benzer bir his uyandırdığını, bu yüzden de fazla izleyici çekmediğini belirtiyor. Yani üç boyutlu teknolojinin askeriye, tıp, kültür-sanat ve eğitimde uygulanabileceğini anlatan Onural, bu şekilde müzeler kurulabileceğini söyledi.
 
| Ana Menu | E-Posta | Bilkent Üniversitesi Ana Sayfası |