Saglik Merkezine Hosgeldiniz!

 

                                   HANTAVİRÜS ve ENFEKSİYONLARI

 

      

Bunyaviridae ailesinden bir RNA virüsü olan Hantavirüs, ilk izole edildiği yer olan Güney Kore’deki Hantaan nehrinden adını alır.

 

Virusun yol açtığı Kanamalı Ateşle seyreden Renal Sendrom( HFRS) daha çok Asya ve Avrupa kıtasında görülürken, Hantavirus pulmoner sendrom (HPS)’a neden olan tip daha çok Amerika kıtasında görülmektedir. Geçen yıllarda ülkemizde ortaya çıkan, kenelerle bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşinin etkeni olan nairovirüs de yine bunyaviridae ailesindendir.

Bu grupta bulunan virüsler temel olarak şu şekildedir;

 

Cins

Üyeleri

Bunyavirus

Bunyamwero virus

Kaliforniya ensefaliti virüsü

La Crosse virusu

Hantavirus

Hantaan virus

Muertto Canyon virus

Phlebovirus

Rift Vadisi Ateşi virüsü

Nairovirus

Kırım-Kongo HA virüsü

Tospovirus

İnsanlarda patojen değil

 

Bulaşma yolu:

Fareler ve diğer bazı kemirgenler hantavirus taşıyıcısıdır.Özellikle kırsal bölgelerde ve şehirlerde insanlar için ciddi  tehlike teşkil ederler. Dünyada  da oldukça yaygındır.

 

 

·        Kemiricilerde kronik asemptomatik bir enfeksiyon oluşur. Viremi neticesinde viruslar en yoğun olarak hayvanın dalak, böbrek ve daha çok da akciğerlerinde yerleşir.Virusu taşıyan asemptomatik kemiricilerin idrarı, dışkısı ve sekresyonları çevreyi ve ortam havasını enfekte edebilir.

·      İnsana bulaş yolunun özellikle enfekte kemirgenlerinin virüs bulaşlı çıkartılarının, solunması aracılığıyla olduğu düşünülmektedir.

·      Kemirgenin insanı ısırmasıyla virus geçişi çok nadirdir.

·      Hantavirüs temasla insandan insana geçmez.

·      Kemirgenlerin çıkartılarıyla kirlenmiş yiyeceklerle bulaşıp bulaşmadığı ise virüsün mide asidine dirençsiz oluşu nedeniyle şüphelidir.

·      Yapılan araştırmalar virüsün kan transfüzyonuyla da geçmediğini göstermiştir.

·     Hantavirusun inek, tavuk gibi çiftlik hayvanları veya kedi, köpek gibi ev hayvanları tarafından taşınmazlar, ancak bu hayvanlar kemiricilerle temas halindeyseler onların çıkartılarını taşıyarak aracılık yapabilirler.

  

Kuluçka dönemi:

Kemirgenler ve Fareler bu virüsten etkilenmezler kronik asemptomatik bir enfeksiyon oluşur,Ancak hasta olmazlar.Sadece taşıyıcıdırlar.1 ay ile 12 ay boyunca bu virüsü dışkı veya idrar yolu ile etrafa yayarlar.

Kuluçka dönemi hakkında kesin bilgi olmamakla birlikte kuluçka süresi 12 ila 21 gündür.İstisnai durumlarda, kişisel immün baskılanma durumlarında, sıcaklık ve nem oranına da bağlı olarak 5-60 gün arası değişebilir.Ortalama olarak virüsün alımından 1-5 hafta sonra bulgular görünmeye başlar.

 

Belirtiler:

Hantavirüs enfeksiyonları damar çeperlerinin hasar gördüğü viral bir hastalıktır. Damar geçirgenliğinin artması ve trombositopeni  sonucu hemorajik (kanamalı) belirtilerle seyredebilir.Hipertansiyona, akciğer ödemi, böbrek yetmezliği  ve şoka kadar gidebilen ölümcül bir tabloya yol açabilir.

Erken belirtiler: Yorgunluk, ateş, kalça, sırt, omuz gibi büyük kas gruplarında ağrıyı içerir. Ayrıca baş ağrısı, baş dönmesi, karın ağrısı, ishal, kuma, bulantı gibi nonspesifik semptomlar da görülebilir.

Geç belirtiler: Hastalığın başlangıcından 4-10 gün sonra, Hantavirüs Pulmoner Sendromu tablosu gelişir.Akciğer ödemi ve buna bağlı olarak öksürük, nefes darlığı gibi geç bulguları görülür.HFRS sendromu gelişmişse: Oliguri (idrar miktarında azalma) ve böbrek yetmezliği gelişir.

Nadiren geç tablo olarak kulak ağrısı, boğaz ağrısı gibi nadir semptomlar da görülebilir.

 

Hantavirus Pulmoner Sendrom:

Enfeksiyonun ilk günlerinde ateş, kas ağrısı, peteşiyel kanamalar, karın ağrısı, baş ağrısı, öksürük, bulantı, kusma gibi nonspesifik klinik bulgular görülür. Bunu takiben aniden  takipne,taşikardi, hipotansiyon, akciğer ödemi ve akut solunum yetmezliği sonucunda ölüm meydana gelir.

Laboratuvarında Lökositoz, Trombositopeni,Hemokonsantrasyon ve LDH yüksekliği görülebilir.

Akciğerlerin histopatolojik incelemesinde şiddetli pulmoner ödem ve interstisiel pnömoni saptanmıştır.

 

Hemorajik Ateşli Renal Sendrom:

Hemorajik Ateşli Renal Sendromlu hastalarda 1-2 haftada ortadan kalkan ani yüksek ateş görülür. Buna bulantı, kusma, iştahsızlık, halsizlik, konjunktivitis, proteinüri, hipertansiyon veya hipotansiyon eşlik eder. İlk 3-7 gün  başlayan bu genel durum bozukluklarını oligüri, anüri veya diürezle devam edip böbrek yetmezliği ile sonuçlanan çeşitli hemorajiler ve  hematüriler izleyebilir.Hastalığa yakalananlarda ölüm oranı % 7’dir.

Labaratuar bulgusu olarak  Lökositoz,Trombositopeni,Proteinüri,Üre yüksekliği, Kreatinin yüksekliği gibi nonspesifik bulgular karşımıza çıkar.

   

Tanısal teknikler:

·      Serolojik test yöntemiyle: ELISA ve Immünfloresansta testi ile  Ig G, Ig M bakılması

·      İmmunuhistokimyasal tekniklerle virüs izolasyonu

·      PCR

Gibi özel tekniklerle virüs izole edilebilmektedir.

 

Tedavi:

Hantavirus enfeksiyonun aşısı veya spesifik bir tedavisi yoktur.Hastanın hayati fonksiyonları desteklenmelidir.

Hantavirüs Pulmoner Sendrom gelişmişse, erken dönemde entübasyon ve yoğun bakım şartlarında Oksijen inhalasyon tedavisi ile solunum, sıvı replasmanı ile de kan basıncı desteklenmelidir.

Hantavirüs Ateşli Renal Sendrom gelişmişse de Hemodiyaliz hayat kurtarıcı olabilir.Her ne kadar henüz ispatlanmamış olsada bazı çalışmalar Ribavirin gibi bazı antiviral ilaçların hayati tehlikeyi azaltmak üzerinde etkisi olduğunu düşündürmektedir.

Bilim adamları bu virüse karşı aşı geliştirme çalışmaları sürdürmektedir.

 

Korunma:

Hanta virüs enfeksiyonun önlenmesine primer strateji, yerleşim yerleri çevresinde kemiricilerin kontrolüdür.

 

·      Evlerde evcil hayvan olarak fare yada benzeri kemirgenler beslenmemelidir.

·      Evde kedi besleyenler için eğer kedi enfekte olmuş bir kemirgeni, fareyi yemişse konut içerisinde hastalık etkenini taşıyabilir ve çeşitli sekresyon ve çıkartıları ile enfeksiyonu insanlara bulaştırabilir olduğu akılda tutulmalıdır.

·      Evlerde genel olarak farelere yönelik önlemler (yiyeceklerin kapalı kaplarda saklanması, farelerin yerleşebileceği boşlukların tamiri, genel hijyen kurallarına uyulması) alınmalıdır.

·      Kemirgenlerin yaşadığı ortamlarda çalışanlar eldiven ve maske takılması, dezenfektan kullanılmalıdır.

·      Kapı ve pencerelere sineklik konulmalı, çöp konteynırlarının kapakları sürekli kapalı tutulmalıdır.

·      Kemirgenlerin yaşam alanı olan rögar kapakları tamir edilmeli.

·      Depolarda fare  gibi kemirgenlere yaşam alanı olabilecek gereksiz eşya saklanmamalı, hijyen tedbirlerine özen gösterilmelidir.

·      Bulaşma şüphesi varsa ilk olarak vücudunuzun bu virüsle temas etme ihtimali olan kısmını dezenfekte edip en kısa zamanda doktora başvurmalısınız.

·      Farenin yaşadığını tahmin ettiğiniz alanları eğer kullanıyorsanız, karıştırmadan(süpürmeden,kurcalamadan) alan deterjanlı su ile yıkanmalıdır.

·      Fare veya herhangi bir kemirgenin leşlerinin bulunduğu bir alanda bulunmak zorundaysanız eldiven ve maske kullanarak alan karıştırılmadan çamaşır suyu ile dezenfekte edilmelidir.

 

      

Hazırlayan:   Dr.Türkan Üstününal                                              

                                                                                       

                                                                          

 Kaynaklar:

  •  Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik mikrobiyoloji Notları.

  • Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik mikrobiyoloji Notları.

  • Hantavirus in the Americans, Guidelines for Diagnosis, Treatment, Prevention, and Control:Technical Paper No. 47 , PAHO, WHO

  • Ulusal Hastalık Kontrol ve Sağlığı Koruma Merkezleri USA.gov ™ ABD hükümetinin resmi web portalı.1800 F Street, NW, Washington, DC 20405 Atlanta/GA 300333, USA

   

 

Web sayfasının dizaynı Aytuna Devrim Canbul tarafından yapılmıştır.

Menu | E-Posta | Bilkent Üniversitesi Ana Sayfası |