23.11.2006 H.O. TERCÜMAN
 

ÖĞRENCİLERİM ÇOK CEVVAL

Erzurum, Malatya, Şanlıurfa ve Van’da okullar kurarak Doğu’ya açılacaklarını belirten Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı, bugün gençliğiyle kendi deönemindeki öğrencileri değerlendirdi: “Bugünün öğrencileri, her konuda daha cevval.”

Rektör Ali Doğramacı, sorularımızı yanıtlayarak Bilkent’i anlattı. İşte röportajdan önemli kesitler:

· Öğrencilerinizle iletişiminiz nasıl?
Öğrencilerimizin, üniversite hayatına ve yönetimine katkıları kuruluşumuzdan beri var. Öğrencilerin seçtiği Üniversite Konseyi ilk olarak Bilkent Üniversitesi’nde başladı. Bir öğrencimiz bize bir şey söylemek istediği zaman telefonla, maille, faksla veya randevu alarak ulaşabiliyor. Rektör olduğum sene bir rektörlük binası projesi vardı. O projeyi iptal ettirdim. Çünkü o zaman izole olacaktım. Şimdi mühendislik fakültesi binası içerisinde çalışıyoruz, burada öğrencilerin içerisindeyim. Binaya giriş çıkışta öğrenciler beni durduruyor, selam veriyor, sorular soruyorlar. Dolayısıyla entegre oluyoruz. Biz bunu bir zenginlik olarak kabul ediyoruz.

· Son yıllarda öğrencilerin profilinde bir değişiklik gözlemliyor musunuz?
Bugünün öğrenciler çok daha cevval. Bilgisayarı takır takır kullanıyorlar. Dünyaya daha falza entegreler. Bizim zamanımızda belirli politik konulara odaklaşıp onun dışında da başka bir şey olmadığını düşünen öğrenciler vardı. Diğer etkinlikler öğrenmeyi geçiştirmek için bir sebep olmamalıdır. Geçmişte bunlar yaşanıyordu. Zamanın gençleri için politik bakımdan uyanık değil diyorlar. Ben buna katılmıyorum, aksine çok uyanık olduklarını düşünüyorum. Bugünkü gençlik öğrenme arzusu bakımından da daha farklı. Bizim nesil ile şimdiki nesil arasındaki farklardan bir tanesi de dünyalar farkı. O zamanlar soğuk savaş vardı. Şimdi gündemler değişti. Zamanın gençleri 60’ların gençlerine nazaran dünyayı daha iyi biliyorlar. Hiç olmazsa Bilkentliler için bunu söyleyebilirim.

· Vakıf üniversiteleri, devlet üniversitelerine rakip midir?
Türkiye içerisinde vakıf üniversiteleri ve devlet üniversiteleri el ele daha iyi bir Türkiye inşa eden iki ortaktır. Vakıf üniversitelerinin yapabileceği şeyleri devlet üniversitlerinde yapmakta zorluk çekiyorsunuz. Devlet üniveristelerinin arkasında da devletin büyük olanakları vardır. Elimizde beton da var, demir de var. Bu ikisini yan yan koyunca betonarme oluyor ve çok daha güçlü oluyor. İkisini farklı özellikleri birleşince daha fazla yük taşıyabiliyor. Vakıf ve devlet üniversiteleri el ele Türkiye’yi daha güzel günlere götürebilir. Bizim başarı ile yaptığımız şeyler var, onların başarı ile yaptığı şeyler var. Yıkıcı değil, yapıcı olmak lazım.

· Sizin rektör olarak sıkıntılarınız ve istekleriniz nelerdir?
Üniversiteler daima ağlayacak. Çünkü üniversiteler daima daha iyiye, daha ileriye gitme arzusu içinde kıvranan kurumlardır. Üniversitelerin tabiatı böyledir. İsteklerimizle yaptıklarımız arasında daima büyük bir mesafe olmalı ki daha ileriye gidelim. Futbol takımlarına yabancı oyuncu alıyoruz, üniversitelerimize de dünyanın iyi yabancı profesörlerini getirip kullanmalıyız. Biz hoca arayışına girdiğimizde pasaportuna bakmıyoruz. Çok sayıda yabancı hocamız var.

· Bilkent’e rakip olarak gördüğünüz üniversiteler hangileri?
Türkiye’deki diğer üniversitelerle rakip değiliz. Diğer üniversitelerin daha iyi olması benim işime gelir. Benim kütüphanemi diğer üniversitelerin hocaları da kullanıyor. Rakip olarak görmüş olsak imkanlarımızı onlarla paylaşmazdık. Benim rakibim Stanford Üniversitesi’dir. Benim rakibim Johnson&Wales Üniversitesi’dir. Benim rakibim Hollanda’da Tillburg Üniveristesi’dir. Biz onlarla yarışmaya geldik.
 
| Ana Menu | E-Posta | Bilkent Üniversitesi Ana Sayfası |